Türkiye’de Borsa: Uzun Vadede Pişmanlık mı?

Türkiye’de siyasi belirsizlik, yüksek enflasyon, kur riski ve yapısal sorunlar yeni değil, uzun süredir ekonominin temel dinamikleri arasında yer alıyor. Ancak borsanın temel doğası, mevcut ve beklenen riskleri fiyatlamasıdır. Bu nedenle yatırımcı, şunu sormalı:

“Piyasa zaten bu riskleri fiyatlamış mı? Yeni bir şey oluyor mu? Mevcut senaryolarda borsa, alternatiflerinden daha mı cazip?”

1. Son 1 Yılda Ne Değişti?

  • Kredi Notları:
    • Moody’s, Fitch ve S&P, uzun süredir Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altında tutuyordu.
    • Ancak son 12 ayda hepsi Türkiye’nin görünümünü pozitife çevirdi ve 1-2 kademe artış yaptı. Bu durum, risk priminin düşmeye başladığını ve Türkiye’ye yabancı ilgisinin artabileceğini gösteriyor.
  • Politika Faizleri ve Para Politikası:
    • 2023 Haziran sonrası gelen ekonomi yönetimiyle birlikte, TCMB sert faiz artışlarına gitti.
    • Bu, hem döviz kurunu stabilize etti hem de sermaye girişlerinin artabileceği bir sinyal verdi.
  • Kur Korumalı Mevduat’tan Çıkış Süreci:
    • KKM’nin payı azalırken, gerçek anlamda TL finansal araçlara dönüş başladı. Bu da borsaya olan ilgiyi artırıyor.
  • Enflasyon Muhasebesi:
    • Borsa şirketleri 2024 itibarıyla enflasyon muhasebesi uygulamaya başladı.
    • Bu durum kısa vadede kârları aşağı çekiyor gibi görünse de, uzun vadede daha şeffaf ve sürdürülebilir bilançolar yaratacaktır.

2. Gelecek 3 Yılda Neler Değişebilir?

  • Faizlerin Seyri:
    • Yüksek faiz ortamı kalıcı değil. TCMB, enflasyonu aşağı çekme konusunda kademeli ilerliyor.
    • 2025 sonuna kadar kademeli faiz indirimleri olası. Bu da kredi genişlemesi ve şirket kârlılığı açısından pozitif.
  • Enflasyonun Düşüşü:
    • Baz etkisi ve sıkı para politikası sayesinde 2025’te TÜFE’nin %20-25 aralığına çekilmesi muhtemel.
    • Bu, reel getiri beklentisini güçlendirir.
  • Yabancı Girişi ve Derecelendirme Notları:
    • CDS düşüşüyle birlikte yatırım yapılabilir nota yaklaşan bir Türkiye, borsaya ciddi yabancı sermaye akışı çekebilir.
  • Stratejik Sektörlerin Potansiyeli:
    • Bankacılık, ihracat, savunma sanayi, enerji ve altyapı yatırımlarıyla öne çıkan sektörler, hem iç hem dış yatırımcı için cazip.
    • Bu alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin değerlemesi, Türkiye risk primi azaldıkça hızla yükselebilir.

Piyasa Gerçekleri

  • BIST 100 2020 başından bu yana TL bazında yaklaşık 10 kat arttı.
    Ama dolar bazında hâlâ 2010’ların altında (250-300 USD bandında sıkışık).
  • Yani, dolar bazında borsa hâlâ ucuz sayılır ve burada fiyatlanmayan ciddi bir potansiyel var.

Uzun Vadede Türkiye Borsası Pişmanlık mı?

Hayır, eğer stratejik bakılırsa değil.

Pişmanlık; piyasanın doğasını anlamadan, duygusal kararlarla, kısa vadeli haber akışlarına göre yapılan yatırımlarda olur. Ama orta-uzun vadede:

  • Makro görünüm iyileşiyor,
  • Riskler fiyatlara yansımış durumda,
  • Borsa şirketleri güçlü ihracatçılar ve küresel rekabette avantajlı,
  • Döngüsel olarak ucuz bir noktadayız (dolar bazında),
  • Yabancı ilgisi yeniden artabilir.

Bu nedenle, orta ve uzun vadeli disiplinli bir portföyle, Türkiye borsası hâlâ önemli fırsatlar sunabilir.