TCMB Verileri: Reel Sektörde Döviz Açığı Azaldı

TCMB verilerine göre reel sektörün net döviz açığı ekimde 803 milyon dolar azaldı, kısa vadeli döviz pozisyonu fazlası arttı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı Ekim 2025 dönemine ait “Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri” verileri, reel sektörün döviz pozisyonunda sınırlı da olsa olumlu bir iyileşmeye işaret etti. Verilere göre firmaların hem döviz varlıkları hem de yükümlülükleri artarken, net döviz pozisyonu açığı geriledi.

TCMB verilerine göre Ekim 2025’te finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları, Eylül ayına kıyasla 1 milyar 637 milyon ABD doları artış gösterdi. Aynı dönemde döviz yükümlülükleri ise 834 milyon ABD doları yükseldi. Bu gelişmeler sonucunda reel sektörün net döviz pozisyonu açığı 182 milyar 799 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Böylece net açık, bir önceki aya göre 803 milyon ABD doları azalmış oldu.

Varlık kalemleri incelendiğinde, artışın büyük ölçüde dış ticaret ve yurt dışı yatırımlardan kaynaklandığı görülüyor. İhracat alacakları 1 milyar 281 milyon ABD doları, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ise 656 milyon ABD doları artarak varlık tarafını yukarı taşıdı. Buna karşılık türev varlıklar 183 milyon ABD doları, yurt içi bankalardaki mevduatlar 81 milyon ABD doları ve menkul kıymetler 36 milyon ABD doları geriledi. Tüm bu hareketlerin toplam etkisiyle varlıklar net olarak 1 milyar 637 milyon ABD doları artış kaydetti.

Yükümlülük cephesinde ise artışın temel kaynağı yurt dışı finansman oldu. Yurt dışından sağlanan nakdi krediler 1 milyar 697 milyon ABD doları artarken, ithalat borçları 396 milyon ABD doları, yurt içinden sağlanan nakdi krediler 322 milyon ABD doları ve türev yükümlülükler 144 milyon ABD doları azaldı. Bu kalemlerin bileşkesi olarak toplam döviz yükümlülükleri 834 milyon ABD doları yükseldi.

Vade yapısına bakıldığında, firmaların borçlanma tercihlerinde uzun vadeye yönelimin öne çıktığı görülüyor. Ekim 2025’te yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler 355 milyon ABD doları azalırken, uzun vadeli krediler 32 milyon ABD doları arttı. Yurt dışı kredilerde ise kısa vadeli borçlar 197 milyon ABD doları gerilerken, uzun vadeli krediler 1 milyar 497 milyon ABD doları artış gösterdi. Bu tablo, firmaların kur riskini ve likidite baskısını azaltmak amacıyla vade uzatma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

Kısa vadeli döviz pozisyonu verileri de dikkat çekici bir iyileşmeye işaret etti. Ekim 2025’te kısa vadeli döviz varlıkları 142 milyar 63 milyon ABD doları, kısa vadeli yükümlülükler ise 131 milyar 328 milyon ABD doları oldu. Böylece kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası 10 milyar 735 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Bu rakam, Eylül ayına göre 1 milyar 813 milyon ABD doları artış anlamına geliyor. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payının yüzde 37 seviyesinde kalması da, kısa vadeli döviz riskinin görece sınırlı tutulduğunu gösteriyor.

Genel değerlendirmede, reel sektörün döviz açığının hâlen yüksek seviyelerde bulunmasına rağmen, net açıkta görülen gerileme ve kısa vadeli pozisyondaki fazlanın artması, finansal kırılganlık açısından olumlu sinyaller olarak öne çıkıyor. Özellikle uzun vadeli yurt dışı borçlanmadaki artış, firmaların daha öngörülebilir bir finansman yapısına yöneldiğini gösterirken; ihracat alacaklarındaki yükseliş, dış ticaret gelirlerinin döviz pozisyonunu desteklediğine işaret ediyor. Bununla birlikte küresel finansal koşullar, kur oynaklığı ve faiz görünümü dikkate alındığında, reel sektörün döviz riskini yönetme ihtiyacının önümüzdeki dönemde de önemini koruması bekleniyor.