2025 yılı, geleneksel finans ile kripto para ekosistemi arasındaki sınırların belirgin biçimde ortadan kalktığı bir dönem olarak kayda geçti. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yapılan resmi başvurular incelendiğinde, blockchain odaklı ifadelerin yıl boyunca güçlü ve istikrarlı bir artış sergilediği, ağustos ayında ise yaklaşık 8.000 seviyesine ulaşarak zirve yaptığı görülüyor. Bu yüksek hacmin kasım ayına kadar korunması, kriptonun artık geçici bir trend değil, kurumsal finansın kalıcı bir parçası haline geldiğini ortaya koydu.
Söz konusu artışta aslan payının Bitcoin’e (BTC) ait olduğu dikkat çekiyor. Özellikle Bitcoin spot ETF başvuruları ve bu ürünlere yönelik güncellemeler, SEC dosyalamalarının büyük bölümünü oluşturdu. 2024 başında onaylanan spot Bitcoin ETF’lerinin ardından, geleneksel varlık yöneticileri 2025 boyunca kripto ürünlerini çeşitlendirmeye devam etti. Bu süreçte Bitcoin, regülasyon açısından en net, en anlaşılır ve en güvenli giriş noktası olarak öne çıktı. Kurumsal yatırımcılar için BTC, volatiliteye rağmen hukuki belirliliği en yüksek dijital varlık konumuna yerleşti.
Bitcoin dışındaki kripto başlıkları ise daha dalgalı bir seyir izledi. ICO’lar, genel kripto para faaliyetleri ve alternatif tokenlara yönelik atıflar dönemsel sıçramalar gösterse de, Bitcoin merkezli dosyalamaların sürekliliği korunarak ayrıştı. Bu tablo, büyük fonların ve finans kuruluşlarının geniş kripto sepetleri yerine Bitcoin odaklı stratejilere yöneldiğini açık biçimde gösterdi.
Başvurulardaki bu güçlü artış, ABD’de 2025 yılı boyunca atılan kritik yasal adımlarla doğrudan örtüşüyor. GENIUS Act, stablecoin piyasası için rezerv, uyum ve denetim şartlarını netleştirirken; temmuz ayında Temsilciler Meclisi’nden geçen Digital Asset Market Clarity Act, kripto varlık piyasasına daha kapsamlı bir yapı kazandırdı. Bu düzenlemeler sayesinde şirketler, gri alanlardan uzaklaşıp öngörülebilir ve yasal uyumlu yollarla SEC’e başvuru yapma cesareti buldu.
Öne çıkan bir diğer önemli nokta ise Bitcoin’in bu süreçte yalnızca bir yatırım aracı değil, kurumsal bilanço ve finansal ürünlerin temel yapı taşı olarak konumlanması oldu. ETF’ler, saklama hizmetleri ve türev ürünler aracılığıyla BTC, geleneksel finans sistemine derinlemesine entegre olurken, diğer kripto varlıklar için de dolaylı bir meşruiyet zemini oluşturdu. Uzmanlara göre bu eğilim, önümüzdeki dönemde Ethereum ve tokenlaştırılmış gerçek dünya varlıkları (RWA) için de benzer başvuru dalgalarının önünü açabilir.
Genel tablo değerlendirildiğinde 2025, kriptonun “deneysel” kimliğinden sıyrılıp kurumsal finansın düzenlenmiş alanına geçiş yaptığı yıl olarak öne çıkıyor. Bu dönüşümün merkezinde ise açık ara farkla Bitcoin yer alıyor.











