Perakende Sektörü 2026 Beklentileri: Analiz ve Değerlendirme

2026’da perakende sektöründe beklentiler kritik. MAVI ve MGROS öne çıkıyor, KOTON ve SOKM yüksek risk–yüksek potansiyel sunuyor.

Zayıf Talep, Güçlü Operasyonlar ve Seçici Fırsatlar

Borsa İstanbul’da işlem gören perakende şirketleri, Türkiye’nin yüksek enflasyon–sıkı para politikası–zayıf iç talep üçgeninde şekillenen makroekonomik geçiş sürecinde 2025’i daha çok savunma ve verimlilik yılı olarak geçirirken, 2026’ya yönelik beklentiler daha seçici ama umutlu bir çerçeve sunuyor. Gıda perakendesinden hazır giyime, elektronik perakendesinden indirim marketlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan sektör, büyümeden ziyade marjları koruma, nakit akışını iyileştirme ve operasyonel kasları güçlendirme üzerine kurulu bir strateji izliyor.

Genel resme bakıldığında, perakende sektörünün hikâyesi artık yüksek hacimli agresif büyümeden ziyade zayıf talep altında verimlilik odaklı büyüme şeklinde okunuyor. Enflasyonun hız kesmesi, şirketlerin nominal ciro artışlarını aşağı çekerken; lojistik optimizasyonu, dijitalleşme yatırımları, özel marka ürünlerin payının artması ve sıkı gider kontrolü sayesinde FAVÖK marjlarının görece korunabildiği bir yapı ortaya çıkıyor. Bu durum, sektörde “çok satan” değil, iyi yöneten şirketleri öne çıkarıyor.

2026 yılına yaklaşırken sektörün kaderini belirleyecek üç ana değişken netleşmiş durumda. Reel tüketimin toparlanma hızı, hane halkı gelirlerinin enflasyon karşısında ne ölçüde nefes alabileceğini gösterecek. Asgari ücret artış oranı, özellikle mağaza ağı geniş ve personel yoğun çalışan indirim marketleri için maliyet baskısının ana kaynağı olmaya devam edecek. Üçüncü ve belki de en kritik unsur olan verimlilik, artık geçici tasarruf önlemleri değil, kalıcı yapısal dönüşümler üzerinden ölçülüyor. Dijital stok yönetimi, merkezi satın alma gücü, otomasyon ve hızlı teslimat altyapıları bu noktada fark yaratan alanlar olarak öne çıkıyor.

2026’da pilot uygulaması planlanan Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi, sektör açısından önemli ama sessiz bir katalizör konumunda. Bu mekanizma, özellikle BİM ve ŞOK gibi indirim marketlerinde müşteri trafiğini ve sepet hacmini artırma potansiyeli taşıyor. Talep tarafında sert bir sıçrama yaratmasa bile, hacmi tabana yayarak ciro istikrarını desteklemesi bekleniyor. Bu da sektörün defansif karakterini güçlendiren bir unsur olarak değerlendiriliyor.

Şirket bazında bakıldığında, Borsa İstanbul’daki perakende hisseleri net biçimde üç farklı yatırım temasına ayrılıyor. MAVI ve MGROS, hem operasyonel performans hem de değerleme açısından öne çıkan “favori” hisseler konumunda. MAVI, yüksek özkaynak kârlılığına rağmen makul F/K ve FD/FAVÖK çarpanlarıyla piyasada “kaliteyi ucuza sunan” nadir örneklerden biri olarak görülüyor. Markalaşma gücü, yurtdışı satışlarının artışı ve stok yönetimindeki disiplin, şirketi 2026’ya taşırken güçlü kılıyor. MGROS ise benzer kârlılık seviyelerine sahip rakiplerine kıyasla iskontolu kalması sayesinde %78’e varan getiri potansiyeli ile öne çıkıyor. Online kanal yatırımları, taze gıda lojistiği ve sadakat programları Migros’un uzun vadeli hikâyesini destekliyor.

BİMAS, sektörün tartışmasız defansif lideri olmaya devam ediyor. Pazar payı, ölçek avantajı ve maliyet kontrolündeki başarısı sayesinde zor dönemlerin doğal limanı olarak görülüyor. Ancak bu güçlü hikâyenin büyük ölçüde fiyatlanmış olması, hisse için yukarı yönlü potansiyelin daha sınırlı (%53) kalmasına neden oluyor. BİM, 2026’da daha çok portföylerde denge unsuru olarak konumlanıyor; sürpriz getiri değil, istikrar vaat ediyor.

Daha yüksek risk–yüksek getiri arayan yatırımcılar için SOKM, KOTON ve TKNSA üçlüsü “dipten dönüş ve iyileşme” temasının merkezinde yer alıyor. ŞOK Marketler, operasyonel kârlılıktaki toparlanma beklentisiyle %93 gibi dikkat çekici bir potansiyel sunuyor; ancak yüksek F/K çarpanı, bu beklentilerin gerçekleşmesine olan hassasiyeti artırıyor. KOTON, uluslararası mağaza ağı genişlemesi ve nakit akışındaki düzelme beklentisiyle %100 getiri potansiyeli ile listenin zirvesinde yer alıyor. Buradaki ana risk, küresel talep koşulları ve döviz bazlı maliyetlerin yönetimi. Teknosa (TKNSA) ise faiz indirim döngüsünün en net kazanan adaylarından biri. Tüketici elektroniğinde ertelenmiş talep, faizler düştükçe bilançoya yansıyacak; ancak bu etki gecikmeli olacağı için sabır gerektiriyor.

Finansal çarpanlar, sektörün neden “zor ama umutsuz olmayan” bir virajda olduğunu açıkça gösteriyor. MAVI’nin 8,5x F/K ile kaliteye göre ucuz, MGROS’un 15x F/K ve 3,1x FD/FAVÖK ile dengeli, BİM’in ise 7,2x FD/FAVÖK ile pahalı ama güvenli bir noktada olduğu görülüyor. KOTON ve SOKM tarafındaki yüksek getiri potansiyelleri ise doğrudan operasyonel iyileşme varsayımlarına dayanıyor; yani makro koşullar ve tüketim toparlanması bu hisselerde belirleyici olacak.

Finansal Karşılaştırma Tablosu (Analist ve Aracı Kurum 2026 Beklentileri)

HisseHedef Fiyat (TL)Getiri PotansiyeliF/K $(26T)FD/FAVÖK$ (26T)
KOTON29.2%10021.5x2.6x
SOKM96.3%9352.8x3.8x
MGROS931.6%7815.0x3.1x
MAVI69.2%698.5x3.1x
TKNSA36.8%6321.8x0.9x
BIMAS819.9%5314.0x7.2x

Genel çerçevede perakende sektörü 2026’ya girerken ne frene basmış ne de agresif gazlıyor. Direksiyon verimlilik, dijitalleşme ve nakit disiplinine kırılmış durumda. Hacim odaklı güçlü bir toparlanma henüz netleşmemiş olsa da, doğru şirketlerde doğru fiyatlardan pozisyon alan yatırımcılar için seçici ama anlamlı fırsatlar bulunuyor. Önümüzdeki dönemde kazananlar; mağaza sayısını değil, operasyonel zekâsını büyütenler olacak.

Analiz Uyarı

Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.