Küresel ekonomi, 2020’li yılların başından bu yana pandemi, enflasyon dalgası, tedarik zinciri sorunları ve ticaret savaşlarıyla sarsılırken, şimdi de Orta Doğu’da patlak veren yeni bir savaşın gölgesinde fiyatlanıyor. Son olarak ABD’nin, yaklaşık 11 bin kilometre öteden gönderdiği bombardıman uçaklarıyla İran’daki üç ayrı nükleer tesisi hedef alması, yalnızca bölgesel değil küresel etkiler doğurabilecek bir krizin fitilini ateşledi. Bu gelişme, altın gibi güvenli liman varlıklarının yeniden yatırımcıların odağına girmesine neden oldu.
Jeopolitik Gerilim ve Altının Rolü
ABD ile İran arasında uzun süredir devam eden tansiyon, bu son saldırıyla açık bir savaşa evrilmiş durumda. İran’a ait nükleer zenginleştirme laboratuvarlarının hedef alınması, yalnızca askeri anlamda değil, diplomatik ve ekonomik boyutlarıyla da küresel risk algısını derinleştiriyor. ABD Başkanı Donald Trump döneminde belirginleşen öngörülemez dış politika hamleleri, halen küresel risk iştahını törpüleyen bir faktör olarak piyasaları etkiliyor. Bu bağlamda altın, belirsizliğin yoğunlaştığı her dönemde olduğu gibi yeniden bir değer koruma aracı olarak ön plana çıkıyor.
Hürmüz Boğazı Tehlikesi ve Enerji Krizi Riski
Küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nın olası bir kapatılma riski, enerji fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir. Petrol fiyatlarındaki artış, halihazırda küresel çapta yüksek seyreden enflasyon oranlarını daha da tetikleyebilir. Bu da merkez bankalarının para politikalarında yeni sıkılaşma dalgalarına neden olurken, reel faiz getirilerinin daha da düşmesine ve altının cazibesinin artmasına yol açabilir.
IMF ve Küresel Büyüme Kaygıları
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı’nın da belirttiği üzere, Orta Doğu’da artan gerilim iş dünyasını doğrudan etkilemekte. Ticaret yollarının kapanması, sigorta maliyetlerinin artması ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi birçok faktör, küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü baskı kuruyor. Daha önce devreye alınan ek gümrük tarifelerinin küresel büyümede yarım puanlık bir düşüşe neden olabileceği öngörülmüştü. Şimdi bu tahminin daha da kötümserleşmesi söz konusu.
Teknik Görünüm
Altın fiyatları, savaş haberleri ve artan küresel risk algısı paralelinde yükselişini sürdürüyor. Teknik analizde öne çıkan seviyeler şöyle:
- Direnç Noktaları: 3385 – 3415 – 3450 dolar
- Destek Noktaları: 3340 – 3300 – 3260 dolar
Bu seviyeler ışığında kısa vadede 3385 ve 3415 seviyeleri aşılmadığı sürece yükselişin sınırlı kalabileceği, ancak savaşın şiddetlenmesi veya Hürmüz Boğazı’nın kapanması gibi haber akışlarının bu seviyeleri hızla kırabileceği değerlendirilmelidir. Diğer yandan 3340 seviyesinin altında kalıcılık sağlanması durumunda kısa vadeli bir düzeltme potansiyeli gündeme gelebilir.
Güvenli Limana Sığınma Zamanı mı?
Altın, tarihsel olarak belirsizlik ve kriz dönemlerinin en güvenli yatırım araçlarından biri olarak kabul edilir. ABD ile İran arasındaki savaş, Hürmüz Boğazı’ndaki petrol trafiğinin tehlikeye girmesi ve IMF’nin küresel büyüme endişeleri bu tabloyu bir kez daha doğrular nitelikte. Küresel ticaret zincirinin kırılganlığı ve siyasi tansiyonun artması, yatırımcıları yeniden altına yönlendirmiş durumda.
Önümüzdeki günlerde diplomatik açıklamalar ve askeri gelişmeler, altın fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. Bu nedenle yatırımcılar, teknik seviyeleri yakından takip ederken, jeopolitik riskleri de göz ardı etmemelidir.
Analiz Uyarı
Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.
