Kripto para piyasaları yılın son günlerine girerken rakamlarla psikoloji arasındaki makas dikkat çekici biçimde açılmış durumda. Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi’nin 26 Aralık itibarıyla 20 puanla “aşırı korku” bölgesinde kalması, yalnızca günlük bir dalgalanma değil; 2018’den bu yana ölçülen en uzun soluklu korku dönemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Asıl çarpıcı olan ise bu ruh halinin, Bitcoin’in tarihsel olarak hâlâ oldukça yüksek fiyat seviyelerinde işlem gördüğü bir dönemde yaşanıyor olması.
Yaklaşık 14 gündür kesintisiz şekilde aşırı korku bölgesinde kalan endeks, bireysel yatırımcının piyasayla bağının ciddi biçimde zayıfladığını gösteriyor. Alphractal verileri, kripto piyasalarında uzun süredir görülmeyen bir tabloya işaret ediyor: küçük yatırımcı sahneden çekiliyor. İşlem hacimleri düşüyor, tartışmalar azalıyor, ilgi sönümleniyor. Kripto, bir dönem sosyal medyada ve arama motorlarında domine eden başlıklardan biriyken, bugün ayı piyasalarını hatırlatan bir sessizliğe gömülmüş durumda.
Bu psikolojik kırılmanın arkasında yalnızca fiyat hareketleri yok. Ekim ayından bu yana yeniden tırmanan ABD–Çin ticaret gerilimi, küresel risk algısını bozarken, kripto piyasasından yaklaşık 500 milyar dolarlık bir değerin silinmesine yol açtı. Buna ek olarak, ABD Merkez Bankası’nın 2026’nın ilk çeyreğinde faiz indirimlerine ara verebileceği beklentisi, zaten kırılgan olan risk iştahını daha da baskıladı. Kripto gibi yüksek volatiliteye sahip varlıklar, bu tür makro belirsizliklerde ilk gözden çıkarılan alanlar olmaya devam ediyor.
Alphractal’ın altını çizdiği bir diğer nokta ise son derece kritik: Kriptoya yönelik Google aramaları, forum tartışmaları ve sosyal etkileşimler sert biçimde düşmüş durumda. Bu göstergeler, geçmişte genellikle piyasanın dip bölgeleriyle örtüşüyordu. Aralık 2025 itibarıyla bireysel yatırımcı cephesinde hâkim olan duygu net: yorulmuşluk ve güvensizlik. Son yıllarda yaşanan borsa iflasları, meme coin faciaları ve sürekli ertelenen “altcoin sezonu” beklentisi, küçük yatırımcıyı kenara çekilmeye zorladı.
Tüm bu karamsar tabloya rağmen fiyat cephesi ilginç bir çelişki sunuyor. Bitcoin yaklaşık 88.650 dolar seviyesinde işlem görüyor; bu rakam, ekim ayında görülen 126.080 dolarlık zirvenin yüzde 30 altında olsa da, geçmiş kriz dönemleriyle kıyaslandığında hâlâ oldukça güçlü. Buna rağmen korku endeksinin, 2022 sonunda FTX iflasının yaşandığı dönemden bile daha düşük seviyelere gerilemesi, piyasanın ne kadar derin bir psikolojik baskı altında olduğunu gözler önüne seriyor.
Kripto para borsası BTSE yöneticisi Jeff Mei’nin, Fed’in faizleri sabit tutması halinde Bitcoin’in 70.000 dolara kadar geri çekilebileceği uyarısı, bu tedirginliği besleyen söylemlerden biri. Ancak resmin tamamına bakıldığında, ilginç bir ayrışma da dikkat çekiyor. Bireysel yatırımcılar geri çekilirken, kurumsal para sahneye çıkmaya devam ediyor. Bitwise yatırım direktörü Matt Hougan, küçük yatırımcıların yaşanan hayal kırıklıkları nedeniyle bu dönemi izleyici olarak geçirdiğini belirtirken, geleneksel finans kökenli yatırımcıların Bitcoin ETF’leri aracılığıyla piyasaya girmeyi sürdürdüğünü vurguluyor. Nitekim 2025 boyunca ABD’deki Bitcoin fonlarına 25 milyar doların üzerinde net giriş yaşanmış durumda.
Bu tablo, kripto piyasalarının belki de en kritik dönüşüm evrelerinden birine işaret ediyor. Fiyatlar hâlâ güçlü, altyapı daha kurumsal, regülasyonlar daha net, ancak kitle psikolojisi zayıf. Tarihsel olarak bakıldığında, kripto piyasalarında bu tür dönemler ya derinleşen bir düşüşün ya da beklenmedik bir toparlanmanın öncesinde görülür. Asıl soru artık şu: Bireysel yatırımcı korku duvarını yeniden aşabilecek mi, yoksa kripto piyasaları yeni bir dönemde kurumsal oyuncuların sessiz hâkimiyetine mi sahne olacak?
