Enflasyon Muhasebesine Üç Yıllık Ara: TBMM’den Mükelleflere Nefes Aldıran Düzenleme

TBMM, enflasyon muhasebesini 2025–2027 için erteledi. Mükellefler yeniden değerleme yapabilecek, Cumhurbaşkanı süreyi uzatabilecek.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne eklenen hükümle, enflasyon muhasebesi uygulaması fiilen askıya alındı. Kabul edilen düzenlemeye göre, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi kapsamında yer alan enflasyon düzeltmesi, şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın 2025, 2026 ve 2027 hesap dönemlerinde uygulanmayacak. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için ise bu süre, 2026, 2027 ve 2028 yıllarında sona eren hesap dönemlerini kapsayacak.

Düzenleme, uzun süredir mükellefler ve meslek mensuplarından gelen yoğun talepler doğrultusunda hayata geçirildi. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından enflasyon muhasebesi; yüksek iş yükü, uygulama karmaşıklığı ve hatalı hesaplama riskine bağlı olarak ilave vergi ve ceza ihtimali doğuruyordu. Bu nedenle uygulamanın pratikte ciddi sorunlara yol açtığı sıkça dile getiriliyordu.

TBMM’de yapılan değerlendirmede, 2023 ve 2024 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulanarak mali tabloların enflasyon etkisinden arındırılmış olması önemli bir gerekçe olarak öne çıktı. Ayrıca Vergi Usul Kanunu’nda yapılan önceki düzenlemelerle mükelleflere sürekli yeniden değerleme imkânı tanınmış olması, enflasyon muhasebesinin geçici olarak ertelenmesini mümkün kılan unsurlar arasında yer aldı. Bu çerçevede, şartlar oluşsa dahi söz konusu üç yıllık dönemde enflasyon düzeltmesi yapılmaması kararlaştırıldı.

Düzenlemenin dikkat çeken bir diğer yönü ise, ertelemenin iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesine engel teşkil etmemesi oldu. Buna göre mükellefler, enflasyon düzeltmesi yapılmayan bu yıllarda da amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerleyebilecek, amortismanlarını yeniden değerlenmiş tutarlar üzerinden ayırmaya devam edecek. Üstelik bu yeniden değerleme işlemleri nedeniyle herhangi bir vergi ödemesi söz konusu olmayacak. Bu yönüyle düzenleme, özellikle bilanço yapısını güçlendirmek isteyen şirketler için önemli bir avantaj sunuyor.

Öte yandan, 2024 hesap döneminde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr veya zarar farkını, kazancın tespitinde dikkate almayan bazı kuruluşlar için de netlik sağlandı. Bu kuruluşlar, 2025, 2026 ve 2027 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayacak. Bu kapsamda yer alan şirketler arasında bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri, tasarruf finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri, ayrıca tasfiye ve iflas halindeki şirketler ile KİT kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları bulunuyor.

Düzenlemede ayrıca önemli bir yetki maddesi de yer aldı. Buna göre Cumhurbaşkanı, enflasyon muhasebesinin ertelenme süresini üç yıl daha uzatma yetkisine sahip olacak. Bu durum, uygulamanın geleceğinin ekonomik koşullara ve enflasyon görünümüne bağlı olarak yeniden şekillendirilebileceğine işaret ediyor.

Genel çerçevede bakıldığında, alınan karar mükelleflerin operasyonel yükünü azaltan, muhasebe uygulamalarında öngörülebilirliği artıran ve özellikle KOBİ’ler açısından rahatlatıcı bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak uzun vadede enflasyonun kalıcı biçimde düşürülmemesi halinde, enflasyon muhasebesinin yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz olmaya devam edecek.