Enerjisa Üretim, yenilenebilir enerji ve hidrojen üretimi alanında Almanya’nın önde gelen araştırma kuruluşlarından HAW Hamburg CC4E ile uluslararası bir iş birliğine imza attı. Stratejik anlaşma, Berlin’de düzenlenen 6. Türk-Alman Enerji Forumu sırasında, Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar ile Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Dr. Robert Habeck’in huzurunda resmiyet kazandı.
Enerjisa Üretim adına İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ile HAW Hamburg CC4E adına Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hans Schäfers’in katıldığı törende, sürdürülebilir enerji dönüşümünü destekleyecek iki önemli proje duyuruldu.
Hidrojen Araştırmaları ve Araştırma Parkı Projesi
İş birliği kapsamında ilk olarak, hidrojen üretim yöntemlerinin maliyet, çevresel etkiler ve teknolojik uygulanabilirlik açısından analiz edilmesi hedefleniyor. Bu araştırma, enerji sektörüne yönelik yenilikçi çözümler geliştirmeyi amaçlıyor. İkinci proje ise Türkiye’de bir araştırma parkının kurulmasını içeriyor. Bu park, yenilenebilir enerji sistemleri, enerji depolama çözümleri ve şebeke istikrarını artıracak teknolojilere odaklanacak.
Enerjisa Üretim’den Enerji Dönüşümüne Güçlü Destek
Anlaşma sonrası açıklamalarda bulunan Aziz Ünal, bu iş birliğinin enerji dönüşümüne önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. “Enerjisa Üretim olarak, sürdürülebilir enerjiye yönelik uluslararası projelerde iş birliğimizi güçlendirmekten gurur duyuyoruz. HAW Hamburg CC4E ile başlattığımız bu ortaklık, hem Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artıracak hem de enerji teknolojilerinde uluslararası rekabet gücümüzü pekiştirecektir,” dedi.
Ünal ayrıca, iş birliğinde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarını tebrik ederek, bu tür girişimlerin gelecekte daha çevreci ve yenilikçi projelere öncülük edeceğine olan inancını ifade etti.
Uluslararası İş Birliğinin Önemi
Enerjisa Üretim ile HAW Hamburg CC4E arasında imzalanan bu anlaşma, enerji sektöründe uluslararası iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Projelerin, her iki ülkenin enerji politikalarına katkı sunması ve sektördeki yenilikçi çalışmalara ilham vermesi bekleniyor.
Bu iş birliği, sürdürülebilir enerji dönüşümü ve hidrojen teknolojileri konusunda uluslararası çabaların somut bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.