Altın ve Gümüşte Tarihi Zirve: Güvenli Liman Talebi Yıl Sonu Rallisini Güçlendirdi

Altın ve gümüş rekor kırdı; jeopolitik riskler, zayıf dolar ve faiz indirimi beklentileri güvenli liman talebini güçlendirdi.

Altın ve gümüş fiyatları Cuma günü küresel piyasalarda yeni rekorlara ulaşarak yıl sonu rallisini daha da güçlendirdi. Artan jeopolitik riskler, zayıflayan ABD doları ve düşen tahvil getirileri, yatırımcıları güvenli liman varlıklara yöneltti. Spot altın, gün içinde 4.530,60 dolar/ons ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördükten sonra Türkiye saatiyle 00.55 itibarıyla yüzde 0,6 artışla 4.506,76 dolar/ons seviyesinde işlem gördü. Şubat vadeli ABD altın vadeli işlemleri de yüzde 0,7 yükselişle 4.537,55 dolara ulaştı. Altın fiyatları yalnızca bu hafta yaklaşık yüzde 3 değer kazanarak belirsizlik dönemlerinde korunma aracı olma rolünü bir kez daha pekiştirdi.

Gümüş cephesinde ise yükseliş daha sert oldu. Spot gümüş fiyatları yüzde 4’ün üzerinde artışla 75,14 dolar/ons seviyesine çıkarak rekor kırdı ve haftalık bazda yüzde 7’nin üzerinde prim yaptı. Gümüşteki bu güçlü performans, yalnızca güvenli liman talebinden değil, aynı zamanda elektronik, güneş enerjisi ve temiz enerji teknolojilerinde artan endüstriyel kullanımdan da destek buldu. Sınırlı arz ve tatil dönemine özgü düşük likidite, fiyat hareketlerini daha da hızlandırdı.

Değerli metallerdeki yükselişin arkasındaki en önemli faktörlerden biri jeopolitik gerilimler oldu. ABD’nin Venezuela’nın petrol ihracatına yönelik baskıyı artırması, küresel arz kesintileri ve bölgesel istikrarsızlık endişelerini gündeme taşıdı. Buna ek olarak ABD Başkanı Donald Trump’ın, Nijerya’daki militan hedeflere yönelik askeri operasyonları duyurması, Washington’ın birden fazla bölgede askeri güç kullanma iradesini vurguladı. Bu gelişmeler, yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşarak altın ve gümüş gibi güvenli limanlara yönelmesine neden oldu.

Ralliyi besleyen bir diğer önemli unsur ise ABD dolarındaki zayıflama oldu. Enflasyonun soğuma sinyalleri vermesi ve ekonomik büyümenin ivme kaybetmesi, Federal Rezerv’in 2026 yılında faiz indirimlerine başlayabileceği beklentilerini güçlendirdi. Bu beklentiler doların büyük para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açarken, dolar cinsinden fiyatlanan emtiaları yabancı yatırımcılar için daha cazip hale getirdi. Aynı zamanda ABD Hazine tahvil getirilerindeki gerileme, faiz getirisi olmayan altın gibi varlıkların cazibesini artırdı.

Analistler, kısa vadede tatil dönemi nedeniyle düşük likiditenin fiyatlarda oynaklığı artırabileceğine dikkat çekiyor. Ancak orta ve uzun vadede jeopolitik risklerin sürmesi, merkez bankalarının altın alımlarına devam etmesi ve küresel para politikalarında gevşeme beklentileri, değerli metaller için destekleyici bir zemin oluşturmaya devam ediyor. Bu görünüm, altın ve gümüşün yeni yılda da yatırımcı portföylerinde önemli bir yer tutmayı sürdürebileceğine işaret ediyor.