Küresel piyasalarda artan jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ilave faiz indirimlerine gideceği beklentisi, altın ve gümüş fiyatlarını tüm zamanların en yüksek seviyelerine taşıdı. Değerli metallerde yaşanan güçlü ralli, 1979’dan bu yana en iyi yıllık performansa doğru ilerlenmesine neden oldu.
Altın fiyatı gün içinde yüzde 1,2’ye varan artışla 4.497,84 dolar/ons seviyesini görerek rekor kırdı. Gümüş de benzer şekilde yükselerek 70 dolar/ons seviyesini test etti. Spot piyasada altın, düne göre yüzde 1,1 artışla 4.486,77 dolar, gümüş ise yüzde 1,1 yükselişle 69,64 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Yıl başından bu yana bakıldığında yükselişin boyutu daha net görülüyor. Altın yüzde 71, gümüş ise yüzde 141 oranında değer kazandı. Bu sert yükseliş, yalnızca kısa vadeli spekülatif hareketlerle değil, küresel ölçekte değişen para politikaları ve risk algısıyla destekleniyor.
Piyasalarda ağırlık kazanan beklenti, Fed’in 2026 yılında iki faiz indirimi yapacağı yönünde. Düşük faiz ortamı, faiz getirisi olmayan altın ve gümüş gibi değerli metalleri daha cazip hale getirirken, doların uzun vadede zayıflayabileceği beklentisi de bu varlıklara olan talebi artırıyor.
Jeopolitik cephedeki gelişmeler ise güvenli liman talebini daha da güçlendiriyor. ABD’nin Venezuela’ya yönelik petrol ablukasını genişletmesi, Ukrayna’nın Akdeniz’de Rusya’nın “gölge filosu”na ait bir petrol tankerini hedef alması ve ABD Sahil Güvenliği’nin yaptırım kapsamındaki bir süper tankere el koyması, enerji arzına yönelik risk algısını yükseltti. Bu tablo, yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşıp altın ve gümüşe yönelmesine neden oluyor.
Öte yandan merkez bankalarının güçlü altın alımları da yükselişin önemli ayaklarından biri olmaya devam ediyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin rezerv çeşitlendirme stratejileri kapsamında altın talebini artırması, fiyatların yüksek seviyelerde kalıcı olabileceğine işaret ediyor. Buna ek olarak altına dayalı ETF’lere artan girişler, yatırımcı ilgisinin yalnızca bireysel değil, kurumsal düzeyde de güçlendiğini gösteriyor. ETF varlıklarının Mayıs ayı hariç yılın her ayında artış kaydetmesi, bu eğilimin sürekliliğini ortaya koyuyor.
Fed yetkililerinden gelen daha güvercin mesajlar, küresel ekonomik yavaşlama endişeleri ve artan jeopolitik belirsizliklerle birleştiğinde, altın ve gümüşün portföylerde koruyucu rolünü yeniden ön plana çıkarıyor. Analistler, kısa vadede dalgalanmalar yaşansa bile, mevcut küresel konjonktürün değerli metalleri desteklemeye devam edebileceğini vurguluyor.










