Bütçede Soru İşaretleri: Kasım 2025 Tablosu

Kasım’da bütçe fazla verdi ancak Ocak-Kasım açığı büyük; faiz giderleri belirleyici, kalıcı denge için enflasyon ve borç maliyeti düşmeli.

Kasım 2025 merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri ilk bakışta güçlü bir mali disiplin görüntüsü sunuyor. Aylık bazda bütçe giderlerinin 1 trilyon 250,1 milyar TL, gelirlerin ise 1 trilyon 419,6 milyar TL olması sonucunda 169,5 milyar TL’lik bütçe fazlası verilmiş durumda. Faiz dışı dengede ortaya çıkan 287,4 milyar TL’lik fazla ise kamu maliyesinin nakit yönetimi açısından halen önemli bir manevra alanına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak bu tabloyu tek bir ayın verileriyle değerlendirmek, bütçenin genel seyrini anlamak açısından eksik bir okuma olur.

Ocak-Kasım dönemine bakıldığında daha karmaşık ve temkinli olunması gereken bir resim ortaya çıkıyor. Yılın ilk on bir ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 12 trilyon 842,6 milyar TL’ye ulaşırken, bütçe gelirleri 11 trilyon 571,6 milyar TL’de kaldı. Bunun sonucunda 1 trilyon 271 milyar TL’lik bütçe açığı oluştu. Bu rakam, yılın büyük bölümünde kamu harcamalarının gelirlerin belirgin biçimde üzerinde seyrettiğini ve Kasım ayındaki fazla performansın daha çok dönemsel bir düzeltme etkisi taşıdığını düşündürüyor.

Faiz dışı denge tarafı ise bütçenin yapısal gücünü anlamak açısından daha dikkat çekici sinyaller veriyor. Ocak-Kasım döneminde faiz dışı giderler 10 trilyon 904,9 milyar TL olurken, faiz dışı fazla 666,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu durum, bütçe açığının önemli bir kısmının faiz ödemelerinden kaynaklandığını ve borçlanma maliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki baskısını açık biçimde ortaya koyuyor. Başka bir ifadeyle devlet, temel harcamalarını büyük ölçüde karşılayabiliyor; ancak geçmiş borçların faizi, bütçe dengesini aşağı çeken ana unsur olmaya devam ediyor.

Kasım ayındaki güçlü fazla performansının arkasında, vergi tahsilatlarının yoğunlaştığı dönemsel etkiler ve harcama disiplininin geçici olarak sıkılaşması önemli rol oynuyor. Yılın son çeyreğinde artan vergi gelirleri, özellikle dolaylı vergiler ve kurumlar vergisi kaynaklı tahsilatlar, bütçeye kısa vadeli bir rahatlama sağlıyor. Ancak bu durum, yapısal bir iyileşmeden çok takvim etkisinin bir sonucu olarak değerlendirilmeli. Nitekim yıl geneline yayılan harcama eğilimi, kamu maliyesinde kalıcı bir denge için daha derin reformlara ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Bütçe rakamlarının satır aralarında, ekonomi politikalarının önümüzdeki dönemde hangi alanlara odaklanması gerektiğine dair güçlü ipuçları da bulunuyor. Yüksek faiz ortamı sürdükçe, faiz giderleri bütçe üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. Bu da mali disiplinin yalnızca harcama kontrolüyle değil, enflasyonu kalıcı biçimde düşürecek ve borçlanma maliyetlerini aşağı çekecek politikalarla desteklenmesini zorunlu kılıyor. Aksi halde faiz dışı dengede sağlanan fazla, toplam bütçe açığını kapatmak için yeterli olmayacaktır.

Özetle Kasım 2025 bütçe verileri, kısa vadede güçlü bir görünüm sunarken orta ve uzun vadede önemli risklerin hâlâ masada olduğunu gösteriyor. Tek aylık bütçe fazlaları olumlu bir sinyal olsa da asıl belirleyici olan, yıl geneline yayılan açıkların kontrol altına alınıp alınamayacağıdır. Kamu maliyesinde kalıcı iyileşme, geçici fazlalardan çok, sürdürülebilir gelir yapısı ve öngörülebilir harcama politikalarıyla mümkün olacaktır.