BIST 100’de Zirveye Yakın Satış Baskısı

BIST 100 endeksi, haftanın ikinci gününe alıcılı bir başlangıç yapmasına rağmen artan satış baskısıyla günü düşüşle tamamladı.

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftanın ikinci gününe alıcılı bir başlangıç yapmasına rağmen artan satış baskısıyla günü düşüşle tamamladı. Açılışta yüzde 0,12 yükselerek 11.470 puanı test eden endeks, günün ilerleyen saatlerinde küresel piyasalardaki satış dalgasının da etkisiyle yönünü aşağı çevirdi. Gün içinde kayıpların yüzde 1’i aşmasıyla birlikte endeks, kapanışta yüzde 0,94 değer kaybederek 11.348,83 puana geriledi. Böylece geçen hafta başlayan yükseliş ivmesi, tarihi zirveye yaklaşan seviyelerde kalıcı olamadı.

Küresel piyasalarda özellikle yapay zekâ ve teknoloji hisselerine yönelik aşırı değerleme endişeleri risk iştahını sınırlarken, bu görünüm yurt içi piyasalara da yansıdı. Pazartesi günü yüzde 1,28 primle 11.456 puana yükselen BIST 100, 26 Ağustos 2025’te görülen 11.605 puanlık tarihi zirveye yaklaşmıştı. Ancak yeni günde alımların zayıf kalması ve satışların hız kazanmasıyla pozitif görünüm kısa sürede sonlandı. Gün içinde en yüksek 11.470 puanı gören endeks, en düşük 11.308 puanı test etti.

Sektör bazında bakıldığında, bankacılık ve holding endeksleri günü kayıpla tamamladı. Gün içinde bankacılık endeksi yüzde 1’in, holding endeksi ise yüzde 1,28’in üzerinde değer kaybetti. Sektörler arasında madencilik hisseleri pozitif ayrışırken, iletişim sektörü sert düşüşle dikkat çekti. Hisse bazında BURVA, SMRVA, INTEK, ALKA ve YAPRK yükselişleriyle öne çıkarken; GZNMI, MACKO, VKFYO, MANAS ve GINDG günün en çok değer kaybedenleri arasında yer aldı. İşlem hacmi tarafında ise THYAO, TRALT, ISCTR, TUPRS ve KCHOL ilk sıralarda yer aldı.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 11.200 ve 11.100 puan seviyelerinin kısa vadeli destek, 11.450 ve 11.550 seviyelerinin ise direnç konumunda olduğunu belirtiyor. Zirveye yakın seviyelerde kâr satışlarının artmasının doğal olduğuna işaret eden uzmanlar, küresel piyasalardaki risk algısı ve faiz beklentilerinin endeksin yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini vurguluyor.