Kripto para piyasası, Fed’in faiz indirimlerinin ardından yeniden dalgalı ve belirsiz bir dönemin içine girdi. Artan volatilitenin tam ortasında, özellikle kısa ve orta vadeli yatırımcıların hassasiyetle takip ettiği 30 günlük MVRV oranları, piyasanın gerçek nabzını tutmak için en işlevsel göstergelerden biri hâline geldi. Çünkü MVRV, fiyatın “pahalı mı, ucuz mu” olduğu tartışmasını matematiksel bir zemine oturtuyor ve yatırımcı psikolojisini doğrudan yansıtan bir risk haritası sunuyor.
MVRV’nin en önemli tarafı, fiyatı tek başına değerlendirmek yerine, son 30 günde pozisyon almış yatırımcıların ortalama maliyetine karşı mevcut fiyatın nerede durduğunu göstermesi. Oranın negatife yaklaşması, piyasada zarar eden yatırımcıların ağırlıkta olduğunu ve dönüş ihtimalinin arttığını işaret ederken; pozitif ve yüksek değerler, kâr baskısının artabileceğine dair bir uyarı niteliği taşıyor. Tam da bu nedenle MVRV verileri, özellikle volatilitenin arttığı dönemlerde fiyat hareketlerinin ardındaki “gerçek risk algısını” okumak için benzersiz bir araç.
Bu çerçevede majör kripto paraların güncel MVRV verileri piyasanın aslında ne kadar karmaşık bir hikâye anlattığını ortaya koyuyor.
Bitcoin, piyasanın kalbinde yer alan o dingin duruşunu koruyor. Yüzde 2,4’lük MVRV oranı, ne aşırı bir iyimserlik ne de paniğe işaret ediyor. Bitcoin’in fiyatı, yatırımcı maliyetleriyle dengede. Bu, önemli bir detay; çünkü Fed sonrası hareketliliğin içinde Bitcoin’in “denge unsuru” olmaya devam ettiğini görüyoruz. Piyasanın ne yöne döneceğine dair ipuçlarını çoğu zaman Bitcoin’in bu nötr bölgede ne kadar kalacağı belirliyor.
Ethereum cephesinde ise tablo biraz daha farklı. ETH’nin 30 günlük MVRV oranının yüzde 7,2’ye tırmanmış olması, kısa vadede fiyatın ucuz değil, aksine hafif pahalı bölgede bulunduğunu gösteriyor. Bu durum, “ETH’de güçlü bir satış baskısı gelir mi?” sorusunu gündeme taşıyor. Ethereum’un volatil yapısı düşünüldüğünde, kârda olan yatırımcı sayısının artması kritik eşiklerde ani kâr realizasyonlarına yol açabilir.
Listenin belki de en dikkat çekici verisi XRP’de karşımıza çıkıyor. Yüzde -6,1 ile derin negatif MVRV bölgesinde yer alan XRP, son bir ayda alım yapan yatırımcıların ciddi zarar yazdığını gösteriyor. Bu durum iki şekilde okunabilir: Birincisi, XRP’nin kısa vadede ucuz bölgede olduğu; ikincisi ve daha önemlisi, fiyatın bu seviyelerde güçlü bir dip tepkisi verme potansiyelinin arttığıdır. Tarihsel eğilimler, XRP’nin negatif MVRV dönemlerinde genellikle yukarı yönlü esneme alanı bulduğunu sıkça gösteriyor.
Altcoin cephesinde ise tablo dengeli ama bir o kadar da belirsiz. ChainLink’in (LINK) yüzde -0,3’lük MVRV oranı ve Cardano’nun (ADA) yüzde -4,4 değerleri, bu iki varlığı șimdilik nötr hatta sürüklüyor. Ne güçlü bir alım fırsatı ne de aşırı bir risk… Ancak majör paritelerden gelen yön sinyalleri, özellikle bu tür nötr bölgede sıkışmış altcoin’ler üzerinde beklenenden daha sert etkiler yaratabilir. Bu nedenle LINK ve ADA için şu aşamada MVRV, tek başına bir yön tayini sunmaktan ziyade dikkatli izlenmesi gereken bir uyarı ışığı niteliğinde duruyor.
Genel resme baktığımızda 30 günlük MVRV, Fed sonrası kripto piyasasında sessiz bir gerilimin biriktiğini söylüyor. Bitcoin nötr bölgede yatay bir güç gösterisi yaparken, Ethereum’da hafif bir şişkinlik, XRP’de ise baskılanmış bir potansiyel var. Altcoin’ler ise adeta piyasanın yeni hikâyesini bekleyen seyirciler gibi… Bu tablo bize şunu gösteriyor: Piyasa yönünü henüz seçmedi ama MVRV verileri, o yön şiddetli bir şekilde belirdiğinde hangi varlıkların daha hızlı tepki vereceğine dair güçlü sinyaller sunuyor.











