Bitcoin’de Sessiz Toparlanma: Temkin ile Umut Arasında Bir Piyasa

Bitcoin toparlanıyor ancak temkin sürüyor; Ethereum güçlenirken zincir üstü veriler ve makro belirsizlikler piyasayı baskılıyor.

Kripto para piyasası son haftalarda tam anlamıyla “sessiz bir toparlanma” sürecinden geçiyor. Fiyatlar yukarı yönlü sinyaller üretirken, piyasa oyuncularının ruh hali bu yükselişi coşkuyla karşılamaktan uzak. Bitcoin’in yeniden kritik bantlara yaklaşması ve Ethereum’un güçlü performansı umut verse de, zincir üstü veriler ve makro cephedeki belirsizlikler, bu iyimserliğin şimdilik kontrollü kalmasına neden oluyor.

Bitcoin cephesinde son yükseliş, teknik olarak hâlâ bir düzeltme hareketinin parçası olarak görülüyor. FxPro analisti Alex Kuptsikevich’in de işaret ettiği gibi mevcut ivme korunursa 98 bin – 100 bin dolar aralığı teknik açıdan olası bir hedef konumunda. Ancak bu seviyeler, aynı zamanda satışların yeniden yoğunlaşabileceği bir direnç bölgesi anlamına geliyor. Yani Bitcoin fiyatı yukarı ilerlese bile, bu hareketin kalıcı bir trend değişimine dönüşüp dönüşmeyeceği henüz net değil. Piyasanın hafızasında 2013, 2017 ve 2021 döngülerindeki sert geri çekilmeler hâlâ taze ve bu da yatırımcıyı doğal olarak daha temkinli davranmaya itiyor.

Ethereum tarafında ise tablo görece daha güçlü. ETH’nin haftalık bazda yüzde 10’u aşan yükselişi, sadece fiyat hareketi değil algı açısından da anlamlı. Fusaka hard fork’unun tamamlanmasıyla ağın teknik kapasitesinin güçlenmesi, Ethereum’un “sadece bir fiyat hikâyesi” değil, aynı zamanda gelişen bir altyapı anlatısı sunduğunu gösteriyor. Bu durum, Ethereum’un kısa vadeli dalgalanmaların ötesinde orta ve uzun vadede kurumsal ilgi açısından avantajlı bir konumda kalmasını sağlıyor. Majör altcoinlerde genel olarak sınırlı ama pozitif bir tablo varken, Cardano’nun negatif ayrışması piyasanın hâlâ seçici olduğunu hatırlatıyor.

Bununla birlikte zincir üstü veriler, fiyatlardaki toparlanmanın arkasında güçlü bir duygu değişimi olmadığını net biçimde ortaya koyuyor. CryptoQuant’ın Bull Score göstergesinin sıfıra gerilemesi, piyasanın dip bölgelerdeki davranışlarına benzer bir ruh haline işaret ediyor. 55 bin – 70 bin dolar bandının gelecek yıl için hâlâ olası bir fiyat alanı olarak konuşulması, piyasanın yukarı yönlü senaryolarda bile ihtiyat payını yüksek tuttuğunu gösteriyor.

Öte yandan, orta vadeye bakıldığında görmezden gelinmemesi gereken yapısal gelişmeler de var. Özellikle ABD’de 2026 başında yürürlüğe girmesi beklenen 401(k) düzenleme değişiklikleri, Bitcoin açısından potansiyel bir oyun değiştirici olabilir. Emeklilik fonları gibi devasa ve görece “yavaş” para kaynaklarının kripto varlıklara erişiminin kolaylaşması, fiyatlamalara kısa vadede yansımasa bile uzun vadede talep dengesini ciddi biçimde etkileyebilir. Bu tür gelişmeler genellikle piyasanın sakin olduğu dönemlerde birikir ve risk iştahı geri döndüğünde etkisi hızlı ve sert hissedilir.

Makro cephede ise tablo hâlâ karmaşık. Küresel hisse senedi piyasalarındaki zayıflık ve Fed politikalarına yönelik belirsizlik, kripto varlıkları da kapsayan riskli enstrümanlar üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı netleşmeden piyasanın rahatlaması zor görünüyor. Bu nedenle Aralık ayındaki politika penceresi, sadece geleneksel piyasalar için değil, Bitcoin’in yönü açısından da kritik bir dönemeç olabilir.

Sonuç olarak kripto piyasası bugün ne net bir boğa ne de keskin bir ayı hikâyesi anlatıyor. Fiyatlar toparlanıyor, fakat güven tam olarak geri dönmüş değil. Bu geçiş dönemleri genellikle sabırlı yatırımcılar için fırsat, aceleci olanlar için ise hayal kırıklığı yaratır. Bitcoin ve Ethereum’un mevcut tabloyu lehlerine çevirebilmesi, yalnızca teknik seviyeleri aşmalarına değil, aynı zamanda likidite, makro koşullar ve piyasa psikolojisinin aynı anda hizalanmasına bağlı olacak gibi görünüyor.