Altında Yön Arayışı: Risk İştahındaki Artışa Rağmen Temkinli Bekleyiş Sürüyor

Küresel piyasalarda son dönemde risk iştahının görece artış göstermesi dikkat çekiyor. Bu eğilimde, özellikle ABD ile Çin arasında imzalanan geçici ticaret anlaşmasının yarattığı iyimserlik, ABD’nin diğer ülkelerle yürüttüğü ticaret müzakerelerindeki ılımlı hava ve jeopolitik tansiyonun görece düşmesi önemli rol oynuyor. Öte yandan, Çin’de kredi genişlemesinin devam etmesi, ABD tarafında açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin üzerinde gelmesi ve işsizlik oranındaki hafif gerileme de küresel büyüme görünümünü destekleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Ancak tüm bu pozitif gelişmelere rağmen, piyasa görünümü hala kırılganlığını koruyor. ABD Başkanı Trump’ın sektörel bazda uygulamaya devam ettiği gümrük tarifeleri, ülkenin artan borç yükü, Fed’in faiz patikasına yönelik belirsizliklerin sürmesi ve bu tarifelerin enflasyon üzerindeki potansiyel etkilerine ilişkin soru işaretleri, yatırımcıların temkinli davranmasına yol açıyor. Bu nedenle, artan risk iştahına rağmen altın, portföylerde güvenli liman özelliğini koruyarak yatırımcıların temkinli şekilde pozisyon almaya devam ettiği bir araç olmaya devam ediyor.

Bu süreçte, altın fiyatlarını yeniden yukarı taşıyabilecek muhtemel tetikleyiciler dikkatle izleniyor. Küresel ticaret gerilimlerinin yeniden alevlenmesi, gümrük tarifelerinin enflasyonist etkilerinin daha belirgin hale gelmesi, ABD tahvillerine olan talebin zayıf seyretmeye devam etmesi, Fed’den daha net faiz indirimi sinyallerinin gelmesi ya da jeopolitik risklerde taze bir yükseliş yaşanması, altın fiyatlarını yeniden güçlü biçimde destekleyebilecek unsurlar olarak öne çıkıyor. Böyle bir senaryoda, teknik anlamda 3360, 3410 ve 3450 dolar seviyelerinin yeniden test edilmesi olası görünüyor. Özellikle 3450 seviyesinin aşılması durumunda, piyasalarda yeni zirve arayışlarının güçlenmesi ve daha geniş tabanlı bir yükseliş trendinin oluşması beklenebilir.

Diğer taraftan, küresel ölçekte belirsizlikleri azaltacak gelişmelerin öne çıkması ve risk iştahının daha da artması halinde, altında kademeli bir geri çekilme olasılığı da göz ardı edilmemeli. Böyle bir durumda 3280, 3260 ve 3245 dolar seviyeleri ara destek olarak takip edilebilir. Özellikle 3245 dolar seviyesinin altına sarkılması halinde, daha önce de ifade edilen 3500 dolar seviyesinden başlayan düzeltme hareketinin henüz tamamlanmamış olabileceği ihtimali güç kazanacaktır. Bu da altının 3100 dolar civarına kadar sürebilecek dalgalı bir geri çekilme potansiyelini beraberinde getirebilir.

Tüm bu görünüm, altında yön arayışının sürdüğünü ve fiyatlamaların hem makroekonomik hem de jeopolitik gelişmelere son derece duyarlı kaldığını bir kez daha ortaya koyuyor. Bu nedenle yatırımcıların, kısa vadeli düzeltmelerde aceleci davranmak yerine, risk-getiri dengesini gözeterek pozisyonlarını kademeli biçimde şekillendirmeleri daha sağlıklı bir strateji olarak öne çıkıyor. Ayrıca küresel faiz dinamikleri, ABD tahvil piyasası hareketleri ve merkez bankalarının rezerv tercihleri de önümüzdeki dönemde altının yönünü tayin edecek başlıca faktörler olmaya devam edecek.

Analiz Uyarı

Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.